Kimler hatta?
Toplam 72 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 72 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 86 kişi Cuma Kas. 22, 2024 6:06 pm tarihinde online oldu.
En son konular
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
EBÛ HUREYRE(r.a)IN İLME RAĞBETİ
1 sayfadaki 1 sayfası
EBÛ HUREYRE(r.a)IN İLME RAĞBETİ
Ebu Hureyre’nin İlme Rağbeti
- Ebu Hureyre şöyle anlatıyor: Allah’ın Rasûlü bir gün bana
“Niçin şu arkadaşlarının istediği ganimet mallarından, sen de istemiyorsun?” dedi. Ben Hz. Peygamber’e
“Senden isteğim, Allah’ın sana öğrettiğini bana öğretmendir” dedim ve sonra sırtımda bulunan abayı çıkarttım, önüne serdim. Hatta abamın üzerinde bitlerin yürüyüşü hâlâ gözümün önündedir. Hz. Peygamber anlattı. Ben de anlattıklarını öğrendim. Sonra Hz. Peygamber
“Abanı topla” dedi. Ben abamı toplayıp göğsüme dayadım. Bana anlattıklarından tek bir kelime bile unutmadım.[1]
- Ebu Hureyre şöyle diyor:
“Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor” diyorlar. Allah şahittir ki, ben uydurup söylemiyorum.
“Muhacirler ve ensar, niçin Ebu Hureyre’nin hadisleri gibi hadisler nakletmiyorlar?” derler. Halbuki muhacir meşguldüler. Ben yoksul bir kişiydim. Karın tokluğuna Hz. Peygamber’den ayrılmıyordum. İşte böylece Hz. Peygamber’in söylediklerini ben dinlerdim, fakat onlar meşgul oldukları için dinleyemezlerdi. Ben öğrenirdim, onlar unuturlardı. Bir gün Hz. Peygamber
“Herhangi biriniz elbisesini yayıp şu sözümü bitirinceye kadar bekler ve sonra da onu katlar, göğsüne basarsa, benim bu sözümden edebiyyen bir şey unutmayacaktır” dedi. Bunun üzerine ben sırtımdaki tek elbise olan hırkamı çıkarıp yere serdim. Hz. Peygamber sözlerini bitirince hırkamı toplayıp göğsüme dayadım. Onu hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, o günkü sözlerinden tek bir kelime bile unutmadım. Allah’a yemin ederim ki, Allah kitabındaki iki ayet olmasaydı, size bir şey söylemezdim. Allah Teâlâ “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti -biz kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edebilenler lânet eder. Ancak tevbe edip (durumlarını) düzeltenler, (gerçeği) açıklayanlar başka. Onları bağışlarım. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim” (Bakara: 2/159-160) buyuruyor.[2]
- Ebu Hureyre şöyle diyor: Halk, “Ebu Hureyre çok hadis naklediyor” diyorlar. Ben Allah Peygamber’inin yanında karın tokluğuna kalırdım. Çünkü ben yoksul birisiydim. Elime ne ekmek geçerdi, ne ipekli elbise giyebilirdim, ne de bana hizmet eden vardı. Açlıktan karnıma çakıl bağlardım. Çoğu zaman herhangi bir adama -belki beni evine davet eder de bir şey yedirir diye- Kur’an’dan bir ayet sorardım. Fakirlere en fazla yardım eden, Cafer b. Ebî Talib’di. Cafer zaman zaman bizi evine götürür ve evinde ne varsa bize yedirirdi. Hatta bazan bize yağ veya bal dağarcıgını çıkarırdı. Biz onu parçalar ve içinde kalan kalıntıları dillerimizle yalardık.[3]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Nuaym, Hilye, I/381.
[2] Buhari, s. 316.
[3] Terğib, V/75 (Buhari’den).
- Ebu Hureyre şöyle anlatıyor: Allah’ın Rasûlü bir gün bana
“Niçin şu arkadaşlarının istediği ganimet mallarından, sen de istemiyorsun?” dedi. Ben Hz. Peygamber’e
“Senden isteğim, Allah’ın sana öğrettiğini bana öğretmendir” dedim ve sonra sırtımda bulunan abayı çıkarttım, önüne serdim. Hatta abamın üzerinde bitlerin yürüyüşü hâlâ gözümün önündedir. Hz. Peygamber anlattı. Ben de anlattıklarını öğrendim. Sonra Hz. Peygamber
“Abanı topla” dedi. Ben abamı toplayıp göğsüme dayadım. Bana anlattıklarından tek bir kelime bile unutmadım.[1]
- Ebu Hureyre şöyle diyor:
“Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor” diyorlar. Allah şahittir ki, ben uydurup söylemiyorum.
“Muhacirler ve ensar, niçin Ebu Hureyre’nin hadisleri gibi hadisler nakletmiyorlar?” derler. Halbuki muhacir meşguldüler. Ben yoksul bir kişiydim. Karın tokluğuna Hz. Peygamber’den ayrılmıyordum. İşte böylece Hz. Peygamber’in söylediklerini ben dinlerdim, fakat onlar meşgul oldukları için dinleyemezlerdi. Ben öğrenirdim, onlar unuturlardı. Bir gün Hz. Peygamber
“Herhangi biriniz elbisesini yayıp şu sözümü bitirinceye kadar bekler ve sonra da onu katlar, göğsüne basarsa, benim bu sözümden edebiyyen bir şey unutmayacaktır” dedi. Bunun üzerine ben sırtımdaki tek elbise olan hırkamı çıkarıp yere serdim. Hz. Peygamber sözlerini bitirince hırkamı toplayıp göğsüme dayadım. Onu hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, o günkü sözlerinden tek bir kelime bile unutmadım. Allah’a yemin ederim ki, Allah kitabındaki iki ayet olmasaydı, size bir şey söylemezdim. Allah Teâlâ “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti -biz kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edebilenler lânet eder. Ancak tevbe edip (durumlarını) düzeltenler, (gerçeği) açıklayanlar başka. Onları bağışlarım. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim” (Bakara: 2/159-160) buyuruyor.[2]
- Ebu Hureyre şöyle diyor: Halk, “Ebu Hureyre çok hadis naklediyor” diyorlar. Ben Allah Peygamber’inin yanında karın tokluğuna kalırdım. Çünkü ben yoksul birisiydim. Elime ne ekmek geçerdi, ne ipekli elbise giyebilirdim, ne de bana hizmet eden vardı. Açlıktan karnıma çakıl bağlardım. Çoğu zaman herhangi bir adama -belki beni evine davet eder de bir şey yedirir diye- Kur’an’dan bir ayet sorardım. Fakirlere en fazla yardım eden, Cafer b. Ebî Talib’di. Cafer zaman zaman bizi evine götürür ve evinde ne varsa bize yedirirdi. Hatta bazan bize yağ veya bal dağarcıgını çıkarırdı. Biz onu parçalar ve içinde kalan kalıntıları dillerimizle yalardık.[3]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Nuaym, Hilye, I/381.
[2] Buhari, s. 316.
[3] Terğib, V/75 (Buhari’den).
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir
» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
C.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R
» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
Salı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam
» BU GÜN CUMA
Paz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1
» GELSEEYDİN SEVGİLİ
Paz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1
» iman (AMENTÜ)
Paz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1
» mübarek cuma günü
Paz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1
» dosta doğru
Paz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1
» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
Perş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1