Ümmet-i Muhammedin Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kimler hatta?
Toplam 21 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 21 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 70 kişi Paz Ağus. 28, 2016 5:09 am tarihinde online oldu.
En son konular
» where buy TRAMADOL
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir

» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyC.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R

» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptySalı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam

» BU GÜN CUMA
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1

» GELSEEYDİN SEVGİLİ
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1

» iman (AMENTÜ)
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1

» mübarek cuma günü
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1

» dosta doğru
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPaz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1

» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
ARILAR' IN HAYATI 7 EmptyPerş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1

Temmuz 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031    

Takvim Takvim

panolarimiz


ARILAR' IN HAYATI 7

Aşağa gitmek

ARILAR' IN HAYATI 7 Empty ARILAR' IN HAYATI 7

Mesaj  V@K@R Salı Nis. 20, 2010 1:35 pm

Kuran'da Bahsi Geçenler

ARILARIN HAYATI 7

Kraliçe Arı Yaşlanınca...

Kraliçe arının yaşı ilerledikçe gücü de zayıflar ve bunun sonuçları kovan içinde görülmeye başlar. Örneğin kraliçenin yumurtlaması yavaşlar ve en önemlisi salgıladığı özel sıvı azalır. Bu belirtiler işçi arılar için de bir işarettir. Bilindiği gibi işçi arıları yeni kraliçe yetiştirmekten alıkoyan kraliçenin salgıladığı bu sıvıdır. Bunun azalmasıyla birlikte işçiler hemen yeni kraliçe hücreleri inşa etmeye başlar ve yeni kraliçeler yetiştirmek için harekete geçerler. Kovandaki şartlar normal seyrinde ilerlediği sürece bir arı topluluğunun beklenmedik bir anda kraliçesiz kalması söz konusu değildir. Çünkü şartlar aniden değişip de koloninin kraliçesiz kalma tehlikesi ortaya çıktığında, işçi arılar hemen var olan larvalardan birkaç tanesini kraliçe besini ile beslemeye başlarlar.64

Burada yine son derece önemli bir nokta vardır. Daha önce belirttiğimiz gibi kraliçe arı olarak yetiştirilen larvaların hücreleri normal şartlarda diğerlerine oranla daha geniş hazırlanır. Oysa ani durumlarda kraliçe arı olarak yetiştirilmek zorunda kalınan larvaları daha büyük boyutlarda bir hücreye taşımak gibi bir imkan yoktur. Bu arıların hücreleri normal boyutlardadır. Aslında bu, yeni yetiştirilen kraliçelerin gelişiminde problem yaratabilecek bir durumdur. Ama arılar açısından bu bir sorun oluşturmaz.

İşçi arılar ani durumlarda kraliçe olarak yetiştirilmek üzere seçilmiş olan larvaların bulundukları hücrelerin çevresindeki diğer hücreleri yırtmaya başlarlar. Amaçları normal hücreleri genişleterek kraliçe hücresi haline getirmektir. Her yeni kraliçe hücresi için birkaç tane işçi hücresi bozulur. Tabi bu arada bu hücrelerdeki larvalar da ölürler.65

Ancak bu kaybın kovan açısından bir önemi yoktur, çünkü işçi arıların bu hareketi tüm bir arı kolonisinin devamının sağlanması bakımından gereklidir. Arılar birkaç işçi arı yerine bir kraliçe arı adayının yaşamasını tercih ederler. Kraliçe hücresinin bu şekilde hazırlanmasından sonra, yeni kraliçe adayları, işçiler tarafından arı sütü ile beslenecektir.

Özel olarak yetiştirilen kraliçe, bir süre sonra hücresinden çıkar ve rakiplerini yok etme işlemlerine başlar.

Kraliçe arı hücresinden ilk çıktığı andan kovanı terk edene kadar ne yapacağını çok iyi bilmektedir. Kraliçe arının belli bir amaca yönelik şuurlu hareketlerinin, bu amacına ulaşması için gerekli olan her türlü donanıma eksiksiz sahip olması gibi detayların tek bir açıklaması vardır. Arılar Allah'ın kendilerine ilham ettiği bir şuura sahiptir ve O'nun dilemesiyle bu hareketleri yapmaktadırlar.



ERKEK ARILAR

Her arının çok fazla görevinin olduğu arı kolonilerindeki tek istisna erkek arılardır. Erkek arılar ne kovanın savunmasına, ne temizliğine, ne de besin toplamaya bir katkıda bulunurlar. Erkek arıların kovan içindeki tek fonksiyonları kraliçe arıyı döllemektir.66 Çiftleşme organları dışında diğer arılarda bulunan özelliklerin hemen hemen hiçbirine sahip olmadıkları için erkek arıların kraliçe arıyı döllemekten başka bir iş yapması mümkün değildir. Dişi arılar ve erkek arılar arasında çok belirgin farklılıklar vardır. Bu farklardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

-Dişi arıların polen keseleri vardır, erkeklerinse yoktur.
-Dişi arıların zehirli iğnesi vardır, erkeklerde ise yoktur.
-Dişi arıların ayaklarında polen toplamaya yarayan fırçalar, karınlarında tüyler vardır, erkeklerde bunlar yoktur.
-Dişi arıların balmumu bezleri vardır, erkeklerde yoktur.
-Dişi arılar petek inşa eder, erkekler edemezler.
-Dişi arılar yön bildirme dansı gibi yeteneklere sahiptir, erkeklerin ise böyle yetenekleri yoktur.
-Dişi arılar besin toplayabilir, erkekler toplayamaz.
-Dişi arılar dadılık yapar, erkek arılar yapamazlar.

Kış mevsiminde kovanda yalnızca dişi arılar bulunur. Çünkü erkek arılar kış gelmeden ya kovandan atılır ya da öldürülür. Ancak kış mevsiminin bitmesiyle birlikte işçi arılar erkek petek hücreleri inşa etmeye başlar. Kraliçe arı da bu hücrelerin içine erkek arıları oluşturacak yumurtalarını bırakır. Mayıs ayı başlangıcında da erkek arılar hücrelerinden çıkmaya başlar.67

Genelde bu aylar eski kraliçenin yeni koloniler kurmak için kovandan ayrıldığı ve kovanlarda yeni kraliçelerin yetiştirildiği aylardır. İşte bu dönemde yeni kraliçenin yumurtlayabilmesi için çiftleşme uçuşuna çıkması gerekmektedir. Bu da işçilerin erkek arı yetiştirme nedenlerinden bir tanesidir.

Erkek arılar son derece beceriksiz olmalarına rağmen kraliçeyle çiftleşene kadar işçi arılar tarafından hep el üstünde tutulurlar. Kovanda bulunan 400-500 erkek arıdan sadece birini beslemek için, 5-6 işçi arının hiç durmadan çalışması gerekmektedir. Yani bir kovandaki işçi arılardan 2-3 bin tanesinin belli bir dönem için tek görevi erkeklerin bakımını sağlamaktır.

Aslında kraliçe arının çiftleşmesi için en fazla 10 erkek arı yeterlidir. Buna rağmen bir arı topluluğunda yüzlerce erkek arı yetişir. Kovanda yapılacak işlerin çokluğuna rağmen işçi arıların bir bölümü tüm vakitlerini erkek arıların bakımına harcarlar. Bu, son derece önemli bir görevdir. Çünkü kraliçe arı çiftleşme uçuşu için dışarı çıktığında mutlaka erkek arı bulmak zorundadır. Arıların yusufçuk gibi düşmanlarının olduğu ve erkeklerin kendilerini savunabilecekleri zehir ve iğne gibi silahlardan yoksun oldukları düşünülürse çok sayıda olmalarının önemi daha iyi anlaşılacaktır.


Kışın kovandaki nüfus biraz düşer, ancak bahar öncesi yeni işçiler yetiştirildiği için nüfus tekrar yükselmeye başlar. Bu artış oğul vermeye kadar sürer. (James Honey Bee, s. 27)

Hiçbir işe yaramamalarına rağmen erkek arılara belli bir dönem için işçi arılar tarafından özenli bir bakım uygulanması, bütün kovanın güvenliği açısından alınmış oldukça önemli bir tedbirdir. Elbette ki bu tedbirin alınmasının çok önemli bir amacı vardır. Amaç kovanın devamlılığının sağlanması, kraliçenin çiftleşmesinin riske atılmamasıdır. Bu durumda akla arıların bu önemli kararı nasıl aldıkları sorusu gelecektir. Arılar bu stratejiyi oturup topluca mı belirlemişlerdir? Yoksa bunun böyle olması gerektiğini tesadüfen keşfetmişler ve bunun iyi bir strateji olduğunu bir şekilde anlayarak devam ettirmeye mi karar vermişlerdir?

Elbette ki arılar bunların hiçbirini kendi kendilerine yapamazlar ve böyle bir kararı veremezler. Arıların karar verme mekanizmaları, strateji belirleyip daha sonra da bunu uygulamaya geçirecek bilinçleri yoktur. Onlar da yeryüzündeki bütün canlılar gibi Allah'a boyun eğmişlerdir.

Erkek arıların sayısı kısıtlı olsa döllenme işleminin gerçekleşmesinde çeşitli problemler ortaya çıkabilirdi. Örneğin erkek arılardan bir kısmı kraliçeyi bulamayabilirdi ya da çok fazla sayıda olan düşmanlara yem olabilirlerdi. Bu da kraliçenin sperm kesesini yeteri kadar dolduramamasına ve dolayısıyla kovanda yeteri kadar arı üretilememesine neden olabilirdi. Oysa böyle olmaz. Her zaman kovanda yeteri kadar erkek arı bulunur. Allah'ın kendilerine ilham ettiğini uygulayan arılar kovanda gezinen ve hiçbir işle ilgilenmeyen erkek arılara çiftleşme döneminin sonuna kadar bakarlar.



Erkek Arılardaki Tasarım, Çiftleşme ve Sonrası

Erkek arılar, doğduktan 2 hafta kadar sonra kovan dışına çıkarak kraliçe arıyı aramaya başlarlar. Erkek arıların çiftleşme döneminde kraliçenin salgıladığı maddenin yeni bir işlevi daha ortaya çıkar. Erkek arılar çiftleşme uçuşuna çıkan kraliçeyi işte bu madde sayesinde bulurlar. Erkek arıların kovandaki dişi arılara (işçi arılar ve kraliçeye) göre anatomik yönden bazı üstünlükleri vardır. Örneğin erkeklerin gözleri işçilere göre daha fazla (8-10 bin) parçadan oluşur. Antenlerindeki koklama organlarında ise çok daha fazla (2.600 tane) gözenek vardır.68 Ayrıca kanatları da işçilere göre daha kuvvetlidir.

Dikkat edilecek olunursa erkeklerin diğer arılara göre farklı olan tüm özellikleri belli bir amaca yönelik tasarlanmış özelliklerdir. Bu amaç erkek arıların kraliçeyi kolay bulabilmeleridir. Erkeklerin kraliçeyi aramaları sırasında uzun süre yükseklerde uçabilmelerini ve kraliçenin kokusunu çok uzaklardan algılayabilmelerini sağlayacak sistemlere ihtiyaçları vardır. Ve erkek arılarda, kovandaki diğer bütün arılardan farklı olarak bu özellikler mevcuttur.

Her canlının kendisi için gerekli olan özelliklere sahip olması evrende var olan kusursuz düzenin göstergelerinden yalnızca bir tanesidir. Böyle bir düzenin tesadüfen oluşamayacağı kesin bir gerçektir. Her canlıyı ihtiyacı olan özelliklerle birlikte yaratan üstün güç sahibi olan Allah'tır. Tüm evrene hakim olan bu düzen Allah'ın sınırsız yaratma gücünün delillerinden yalnızca bir tanesidir.



Erkek Arıları Bekleyen Son

Kraliçe arı ile erkek arının buluşması genellikle yükseklerde gerçekleşir. Erkek arılar 4.5 metreden alçakta kraliçeye yaklaşamazlar. Çiftleşme ile birlikte erkek arının sperm keseciği dahil olmak üzere tüm erkeklik organları vücudundan kopar ve erkek arılar çiftleşmeyi gerçekleştirir gerçekleştirmez ölürler.69 Kraliçeyle çiftleşmeyi başaramayan diğer erkeklerin de çok fazla ömrü kalmamıştır. Erkek arılar yalnız ilkbaharda ve yaz başlangıcında yaşar sonra işçi arılar tarafından imha edilirler. Çiftleşme uçuşunun zamanı geçip, yazın sıcaklarıyla beraber çiçeklerin nektarları da azalmaya başlayınca işçilerin erkeklere karşı davranışları da tamamen değişir. İşçi arılar, erkek arılara çiftleşme döneminde büyük bir özenle baktıkları halde, bu dönemin sona ermesiyle birlikte erkeklerin kanatlarını yolmaya ve onlara saldırmaya başlarlar. Eğer erkek arılar birşey yemek isterlerse, işçi arılar onları kuvvetli çeneleriyle, antenlerinden veya bacaklarından tutarak kovan kapısına sürükler ve dışarı atarlar.

Kovan dışına atılan erkek arılar çok kısa bir süre içinde açlıktan ölürler. Çünkü kendi besinlerini kendileri bulma kabiliyetinden yoksundurlar. Bunun için ısrarla tekrar kovana girmek isterler. Fakat yine işçi arıların ısırmaları ve hatta ölümlerine sebep olacak zehirli iğneleri ile karşılaşırlar. Erkek arılar işçi arılara oranla daha iri olmalarına rağmen bu saldırıya karşı koyamazlar.70 Erkek arıların kovandan çıkarılmasından, gelecek senenin ilkbaharına kadar geçen süre boyunca dişi arılar (kraliçe ve işçiler) kovanda kendi kendilerine kalırlar.

Şimdi burada erkek arıların durumunu, evrimci iddiaları göz önünde bulundurarak değerlendirelim. Biraz önce anlattığımız gibi, erkek arılar çiftleşme uçuşunun ardından kısa süre içinde ölürler. Bu, evrimci iddialarla açıklanması mümkün olmayan bir davranıştır. Erkek arının ölümü göze alarak soyunu devam ettirmek üzere çiftleşme uçuşuna çıkması, "yaşam mücadelesi" kavramıyla taban tabana zıttır. Eğer evrimin doğada var olduğunu iddia ettiği mekanizmalar var olsaydı, erkek arılar şu ana kadar çoktan kendi lehlerinde olacak bir evrimsel süreç geçirirlerdi. Oysa milyonlarca yıldır erkek arılar, sonunun kendileri için ölüm olacağını bilerek çiftleşme uçuşuna çıkmaktadırlar.

Kısacası evrim teorisinin herhangi bir iddiası ile, balarıları arasında yaşanan böylesine bir fedakarlık örneğinin açıklanması mümkün değildir. Bir canlının kendi can güvenliğini bir kenara bırakıp, içinde yaşadığı grup üyelerinin güvenliğini ve rahatını sağlamaya çalışmasının tek bir açıklaması olabilir: Arı kovanında yaşanan düzen, üstün akıl sahibi bir tasarımcı tarafından belirlenmiş ve bu tasarımcı kovandaki her arıya birbirinden farklı görevler vermiştir. Kovanda yaşayan arılar, kendilerine verilen bu görevlere uygun davranır ve gerekirse bu uğurda kendilerini feda ederler. Önemli olan grubun düzeninin devamıdır; bunun için gereken fedakarlık da, bilinç ve muhakemeden yoksun arıların iradesiyle değil, onları yöneten iradenin isteğiyle gerçekleşebilir. Yani erkek arılar kendilerini yaratmış olan Allah'ın emrine uyarak çiftleşme uçuşuna çıkmakta ve ölümleri pahasına kovanın varlığının sürdürülmesini sağlamaktadırlar.



Kovanda Nüfus Planlaması

Kovandaki özel sistem sayesinde binlerce dişi arı, hiçbir işe yaramayan erkek arılara kış boyunca bakmak yerine, kovan içindeki ve dışındaki daha faydalı işlerle uğraşırlar. Arı kolonisinin devamı için kış aylarında ayakta kalmak çok önemlidir. Daha fazla birey, daha fazla besin stoğu gerektirecek, bunun için daha fazla petek üretilmesi ve dolayısıyla daha çok çaba gerekecektir. Üstelik erkekler dişilere göre oldukça iridir ve bakımları da o oranda zahmetlidir.

Arılar gerekli durumlarda sadece erkekleri imha etmekle kalmaz eğer yiyecek stokları yetersizse yumurtaları ve larvaları da imha edebilirler. Bu, arıların koloninin sayısını düşürmek için uyguladıkları bir yöntemdir.

Arılar kovanda nüfus planlaması yaparken kademeli olarak ve denetimli bir şekilde larva veya pupa aşamasındaki yeni bireyleri de yok edebilirler. Bu yöntemle nüfuslarını 1/5 oranında azalttıkları gözlenmiştir.71

Buraya kadar anlatılan konularda da görüldüğü gibi arıların hayatında kusursuz bir denetim ve düzen söz konusudur. Arıların her türlü ihtiyaçlarını karşılayabildikleri kovan düzeni, arıların üstün bir Akıl tarafından yaratıldıklarının bir göstergesidir. Allah yarattığı tüm canlıları bir hikmet üzerinde yaratmaktadır. Akıl sahibi insanlara düşen de bu canlılar üzerinde düşünüp hikmetleri görebilmek ve sonuç çıkarabilmektir.
V@K@R
V@K@R

Mesaj Sayısı : 926
Kayıt tarihi : 01/04/10

http://www.ummetimuhammedinsesi.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz