Ümmet-i Muhammedin Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kimler hatta?
Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 70 kişi Paz Ağus. 28, 2016 5:09 am tarihinde online oldu.
En son konular
» where buy TRAMADOL
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir

» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
HAT SANATI NEDİR EmptyC.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R

» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
HAT SANATI NEDİR EmptySalı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam

» BU GÜN CUMA
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1

» GELSEEYDİN SEVGİLİ
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1

» iman (AMENTÜ)
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1

» mübarek cuma günü
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1

» dosta doğru
HAT SANATI NEDİR EmptyPaz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1

» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
HAT SANATI NEDİR EmptyPerş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1

Temmuz 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031    

Takvim Takvim

panolarimiz


HAT SANATI NEDİR

Aşağa gitmek

HAT SANATI NEDİR Empty HAT SANATI NEDİR

Mesaj  V@K@R Perş. Nis. 22, 2010 5:37 pm

HAT SANATI


Hat Sanatı Türk hat Sanatı denilince, Türklerin İslamiyeti kabul edişlerinden sonra okuma yazma vasıtası olarak seçtikleri Arap asıllı harflerle vücuda getirilen sanat yazıları anlaşılır Ancak şunu hemen belirtelim ki Arap harfleri İslamiyetin zuhurundan sonra yavaş yavaş estetik unsurlar kazanarak, bu hal VIII Yüzyılın ortalarından süratlenmiş; Türklerin İslam aleminde oldukları çağda zaten mühim bir sanat dalı haline gelmişti Bu sebeple evvela Arap asıllı harflerin bünyesi ve İslam'ın ilk asırlarında gelişmesi hakkında kısa bir bilgi vermek gerekecektir

Yazı sanatının İslam kaynaklarında en özlü tarifi "Hat, cismani aletlerle meydan getirilen ruhani bir hendesedir" cümlesiyle yapılmıştır ve hat sanatı, bu tarife uygun bir anlayış çerçevesinde asırlardır süregelmiştirÇünkü bu yazı sisteminde harflerin çoğu kelimenin başına, ortasına ve sonuna gelişlerine göre bünye değişikliğine uğrar Sanat haline dönüşüyle pek kıvrak bir şekle bürünen harflerin, birbirleriyle bitiştiklerinde kazandıkları görünüş zenginliği, hele aynı kelime veya cümlenin muhtelif terkiplerle yazılabilme imkanı, bu yazılara, sanatta arannılan sonsuzluk ve yenilik kapısını açık tutmuştur

Arap hattı, muhtelif devrelerde en fazla işlendiği bölgeye nisbetle, İslam öncesi anbari, hiri, mekki ve Hicret'ten sonrada medeni isimlerini alarak gelişti İslam'ın kitap haline getirilen ilk metni olan Kur'an, işte bu mekki medeni hatla deri(parşomen) üstüne siyah mürekkeple, noktasız ve hareketsiz biçimde yazılmıştı ki, bu ilk örneklerde, elbette sanat mülahazası aranılmamıştır Zamanla bu yazı iki tarza ayrıldı: Sert köşeli olanı mushaflara ve kalıcı yazışmalara tahsis edilerek, en ziyade Küfe'de işlendiği için küfi adıyla anılmaya başlandısüratli yazılabilen ve sert köşeli olmayan diğer tarz ise günlük işlerde kullanıldı; yuvarlak ve yumuşak karakterinden dolayı sanat icrasına uygun bir hal aldı Yeni yazı cinslerinin bazıları, nisbet ifade eden isimlerinden de anlaşılacağı gibi, tomar hattı esas alınarak onun muayyen nisbette (yarımi üçte bir, üçte iki) küçültülmüş kalemiyle yazılıyor, bu küçülmede yazılar yeni hususiyetler kazanırken, yazma aletinin adı olan kalem bu nisbete dayanılarak hat manasına da kullanılıyordu

Abbasiler devrinde gittikçe gelişen ilim ve sanat hareketleri sayesinde büyük merkezlerde ve bilhassa Bağdad'da kitap merakı ve bunları yazarak çoğaltan "verrak"lar artmıştı İşte bunların kitap istinsahında kullandıkları yazıya verraki, muhakkak veya ıraki deniliyorduVIII asır sonlarından itibaren hat sanatkarlarının güzeli arama gayreti neticesi ölçülü olarak şekillenen yazılar asli ve mevzun hat ismiylede anılmaya başlandı Bu yazıları ileri bir merhale'ye eriştirenler arasında, ayrı bir mevkii olan İbn Mukle(? - 328/940), hattın nizam ve ahengini kaidelere bağladı " bu yazılara "nisbetli yazı" manasına mensub hattı denildi


Bu gelişmeler olurken küfi hattı da bilhassa mushaf yazılmasında parlak devrini sürüyordu Yayıldığı nisbette farklılıklar gösteren küfi, şimali Afrika ülkelerinde daha yuvarlaklaşarak bilhassa Endülüs'te ve Mahrip'te mağribi adıyla hükümranlığını korudu Daha çok abidelerde görünen iri küfi hattı da, bazı tezyini unsurlarla birlikte, dekoratif bir mahiyet kazandı Mensub hattının yukarıda verraki adıyla geçen ve umumiyetle kitap istinsahına mahsus olup bu sebeple neshi de denilen şeklinden, XI Asrın başlarında muhakkak, reyhani, ve nesih hatları doğdu Bu devrin parlak ismi olan İbnü'l-Bevvab (? - 413/1022), İbn Mukle yolunu değiştirdi ve XIII Asır ortalarına kadar da uslüb sürdü O zamana kadar düz kesilen kamış kalemin ağzını eğri kesmekte onun buluşudur ve bu hal yazıya büyük letafet kazandırmıştır Aklam-ı Sittenin bütün kaideleriyle hat sanatındaki mevkiini alışıyla yukarıda tanıtılanlar dışında bugüne sadece isimleri kalmış bulunan birçok hat cinside unutulmaya terkedilmiş oldu (mesela; sicillat, dibac, zenbur, mufattab, harem, lului, muallak, mürsel vb)
V@K@R
V@K@R

Mesaj Sayısı : 926
Kayıt tarihi : 01/04/10

http://www.ummetimuhammedinsesi.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz