Kimler hatta?
Toplam 78 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 78 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 83 kişi Cuma Kas. 22, 2024 5:46 pm tarihinde online oldu.
En son konular
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
MEDİNE'DE BAYRAM SABAHI
1 sayfadaki 1 sayfası
MEDİNE'DE BAYRAM SABAHI
Medine’de Efendimiz (s.a)’in huzurunda bayram namazını kılmak istiyordum. Gece 3 te
kalktım. Yeni aldığım beyaz afgani elbisemi özenle paketinden çıkardım. Gusül abdesti aldım. Giyindim. Ve Mescidi Nebevinin yolunu tuttum. Teşrik tekbirleri genelde Kurban bayramı günleri getirilse de dudaklarımdan dökülüyordu. Çok sevinçliydim. Ömrümde ilk kez Resullulahın huzurunda Ramazan Bayramını daha doğrusu ilk kez bir bayramı yaşayacaktım.
2004 te Kurban bayramını Mina'da yaşamıştık.
Sabah namazından bir buçuk, iki saat önce otelden ayrıldığım halde, Mescid-il Nebevi iyice dolmuş, kapılarından taşan kalabalık dışarıda makinelerle yıkanmış tertemiz, beyaz mermerler üzerine dizilmişti. Kapılardan bazılarına gittim, içeriye girmeye teşebbüs ettim. Fakat ne mümkün! Km.lerce uzak bir memleketten hasretle gelip, kapı dışında kalmaya asla katlanamazdım. Güzel bir yer ihsan etmesi için Rabbime sığınarak, diğer kapılara yöneldim. Allah’ın lütfu ikrâmıyla kabri şerifin yakınlarında ama 10 metre kadar gerisinde perde ile çevrilmiş mahallinde bir yer benim için hazır duruyordu. Sabah namazını Kabri Şerifi seyrederek mutlulukla kıldım. Bütün ikrâmları, ihsanları için Allah’a şükürler, hamd ü senâlar olsun.
Bu Ramazan Bayramı Mescid-il Nebevi’de yaşadığım ilk Bayramdı. Sürûr veren, içimine doyulmayan soğuk zemzem, depoları, hususî kabları içerisinde kalabalık arasına uygun şekilde yerleştirilmişti. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Namaz vaktine kadar müezzin efendiler, cemaatin iştiraki ile tekbir getirdiler. Tekbiri takiben “Allahu ekber kebîrâ, velhamdülillâhi kesîrâ, vesübhanallâhi bükreten ve asîlâ. Ve sallallahü ala seyyidinâ Muhammed. Ve âlihi ve sahbihi ve sellim teslimen kesirâ.” tesbih ve salevâtını okudular. Sonra Mescid-il Nebevi’nin ruhanî atmosferinde bayram namazı edâ edildi. Selâm verildikten sonra etrafımızda oturanlarla, tanıdık veya yabancı farkı gözetilmeksizin musafaha yapıldı, tebrikleşildi. Şekerler, çikolatalar ikrâm edildi. Mescid-il Nebevi hizmetlilerine bahşişler verildi
Mescidden çıktıktan sonra avluda gördüklerim çok güzeldi. Medine sokakları bayramlıklarını giyerek bayram ziyaretine giden Müslümanlarla doluydu. Birbirlerinin bayramını kutlayan müminlerin iç aydınlığı yüzlerine yansıyordu.Herkes birlikte bayramın coşkusunu yaşıyor, sevinciyle taşıyordu. En çok neşelenip eğlenme hakkına sahip olan çocuklar dünyayı umursamaz bir tavırla kendi alemlerine, oyunlarına dalmışlardı. Çocukların güzelliği bambaşka idi. Erkek çocuklar bembeyaz uzun fistanları ile tertemiz yüzleri ile ortama verdiği aydınlık kız çocuklarının güzelliği ile daha da güzelleşiyordu. Kız çocuklarının tamamının saçlarının özenle yapılmış olduğu , birbirinde güzel tokaların cazibesiyle giydikleri süslü şatafatlı elbiseleri ile gönüllere bayramın geldiğini daha bir anlatmaya yetiyordu. Küçük büyük herkes bayramı yaşamak için Medine sokaklarını ve Nebevi avlusunu doldurmuştu. Ve tüm yüreklerde aynı heyecan Resullullah ile bayramlaşmak....
Aşırı kalabalıktan Peygamber aleyhisselam ile bayramlaşmaya giremedim. Kafilenin toplandığı yere gittim. Kafile başkanı az sonra bayramlaşma ile ilgili küçük bir sohbet verdikten sonra bir gün önce tüm hacıların katılımıyla toplanan paralarla alınan çikolata ve meyve suları dağıtılmaya başlandı. Bir yandan kafile üyeleri birbirleri ile helalleşip bayramlaştılar. Ve sonra herkes dağıldı.
kalktım. Yeni aldığım beyaz afgani elbisemi özenle paketinden çıkardım. Gusül abdesti aldım. Giyindim. Ve Mescidi Nebevinin yolunu tuttum. Teşrik tekbirleri genelde Kurban bayramı günleri getirilse de dudaklarımdan dökülüyordu. Çok sevinçliydim. Ömrümde ilk kez Resullulahın huzurunda Ramazan Bayramını daha doğrusu ilk kez bir bayramı yaşayacaktım.
2004 te Kurban bayramını Mina'da yaşamıştık.
Sabah namazından bir buçuk, iki saat önce otelden ayrıldığım halde, Mescid-il Nebevi iyice dolmuş, kapılarından taşan kalabalık dışarıda makinelerle yıkanmış tertemiz, beyaz mermerler üzerine dizilmişti. Kapılardan bazılarına gittim, içeriye girmeye teşebbüs ettim. Fakat ne mümkün! Km.lerce uzak bir memleketten hasretle gelip, kapı dışında kalmaya asla katlanamazdım. Güzel bir yer ihsan etmesi için Rabbime sığınarak, diğer kapılara yöneldim. Allah’ın lütfu ikrâmıyla kabri şerifin yakınlarında ama 10 metre kadar gerisinde perde ile çevrilmiş mahallinde bir yer benim için hazır duruyordu. Sabah namazını Kabri Şerifi seyrederek mutlulukla kıldım. Bütün ikrâmları, ihsanları için Allah’a şükürler, hamd ü senâlar olsun.
Bu Ramazan Bayramı Mescid-il Nebevi’de yaşadığım ilk Bayramdı. Sürûr veren, içimine doyulmayan soğuk zemzem, depoları, hususî kabları içerisinde kalabalık arasına uygun şekilde yerleştirilmişti. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Namaz vaktine kadar müezzin efendiler, cemaatin iştiraki ile tekbir getirdiler. Tekbiri takiben “Allahu ekber kebîrâ, velhamdülillâhi kesîrâ, vesübhanallâhi bükreten ve asîlâ. Ve sallallahü ala seyyidinâ Muhammed. Ve âlihi ve sahbihi ve sellim teslimen kesirâ.” tesbih ve salevâtını okudular. Sonra Mescid-il Nebevi’nin ruhanî atmosferinde bayram namazı edâ edildi. Selâm verildikten sonra etrafımızda oturanlarla, tanıdık veya yabancı farkı gözetilmeksizin musafaha yapıldı, tebrikleşildi. Şekerler, çikolatalar ikrâm edildi. Mescid-il Nebevi hizmetlilerine bahşişler verildi
Mescidden çıktıktan sonra avluda gördüklerim çok güzeldi. Medine sokakları bayramlıklarını giyerek bayram ziyaretine giden Müslümanlarla doluydu. Birbirlerinin bayramını kutlayan müminlerin iç aydınlığı yüzlerine yansıyordu.Herkes birlikte bayramın coşkusunu yaşıyor, sevinciyle taşıyordu. En çok neşelenip eğlenme hakkına sahip olan çocuklar dünyayı umursamaz bir tavırla kendi alemlerine, oyunlarına dalmışlardı. Çocukların güzelliği bambaşka idi. Erkek çocuklar bembeyaz uzun fistanları ile tertemiz yüzleri ile ortama verdiği aydınlık kız çocuklarının güzelliği ile daha da güzelleşiyordu. Kız çocuklarının tamamının saçlarının özenle yapılmış olduğu , birbirinde güzel tokaların cazibesiyle giydikleri süslü şatafatlı elbiseleri ile gönüllere bayramın geldiğini daha bir anlatmaya yetiyordu. Küçük büyük herkes bayramı yaşamak için Medine sokaklarını ve Nebevi avlusunu doldurmuştu. Ve tüm yüreklerde aynı heyecan Resullullah ile bayramlaşmak....
Aşırı kalabalıktan Peygamber aleyhisselam ile bayramlaşmaya giremedim. Kafilenin toplandığı yere gittim. Kafile başkanı az sonra bayramlaşma ile ilgili küçük bir sohbet verdikten sonra bir gün önce tüm hacıların katılımıyla toplanan paralarla alınan çikolata ve meyve suları dağıtılmaya başlandı. Bir yandan kafile üyeleri birbirleri ile helalleşip bayramlaştılar. Ve sonra herkes dağıldı.
Similar topics
» BAYRAM VE BAYRAM NAMAZLARI
» MEDİNEDE YEDİ YASINDAKİ COCUGUN EFENDİMİZE MEKTUBU...
» BAYRAM KAVURMASI
» MEDİNEDE YEDİ YASINDAKİ COCUGUN EFENDİMİZE MEKTUBU...
» BAYRAM KAVURMASI
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir
» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
C.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R
» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
Salı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam
» BU GÜN CUMA
Paz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1
» GELSEEYDİN SEVGİLİ
Paz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1
» iman (AMENTÜ)
Paz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1
» mübarek cuma günü
Paz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1
» dosta doğru
Paz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1
» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
Perş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1