Ümmet-i Muhammedin Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kimler hatta?
Toplam 12 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 12 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 70 kişi Paz Ağus. 28, 2016 5:09 am tarihinde online oldu.
En son konular
» where buy TRAMADOL
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir

» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyC.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R

» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptySalı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam

» BU GÜN CUMA
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1

» GELSEEYDİN SEVGİLİ
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1

» iman (AMENTÜ)
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1

» mübarek cuma günü
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1

» dosta doğru
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPaz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1

» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
AHİR ZAMAN VE FİTNELER EmptyPerş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1

Temmuz 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031    

Takvim Takvim

panolarimiz


AHİR ZAMAN VE FİTNELER

Aşağa gitmek

AHİR ZAMAN VE FİTNELER Empty AHİR ZAMAN VE FİTNELER

Mesaj  V@K@R Cuma Nis. 30, 2010 12:47 pm

Ahirzaman ve Fitneler
Rasulüllah (SAV) birçok hadisi şeriflerinde ilerde ümmet içinde fitnelerin olacağından söz etmektedir. Böyle bir zamanda islamı yaşamak, Kurân hakikatlerini benimsemek, sünneti seniyyeye uymak kolay olmayacaktır. Misal olması bakımından fitnelerle ilgili birkaç örnek hadis sunmak yerinde olacaktır kanaatindeyiz.

1) Kişiyi Kardeşinden, Babasından Ayıran Fitne

İlerde büyük fitneler olacak, kişi o fitnelerde kardeşinden ve babasından ayrılacak. (O zaman) fitneler erkeklerin kalplerinde kıyamete kadar yayılacak. Hatta O fitne zamanında bir kimse, zinakâr kadının zinasıyla ayıplandığı gibi, Allahın emirlerine uymasından dolayı (1) ayıplanacak. (2)

Rasulullahın (SAV) bu haberine göre, kıyamete kadar devam edecek şiddetli fitnelerde, özellikle ahir zamanda gelecek fitnede, kişi düşünce, fikriyat, hayatı anlama ve yorumlama, hatta din edinme hususunda kardeşinden ve babasından farklı olacak. İki kardeş, baba ile oğul bu hususta aynı değerleri paylaşmayacak. Çünkü O zaman fitne çok yaygın hale gelecek, kişiler ailelerinden, ana babalarından kopup, başka kaynaklardan etkilenecekler. Çok uzaklarda ortaya çıkan kötü yanlış bir fikir, gönülden gönüle, zihinden zihine, dilden dile yazı ile veya başka yollardan hemen ortalığa yayılacak. Fitne kuş gibi kalpden kalbe uçacak, zihinlerde yuvalanacak. Böyle kritik ve tehlikeli zamanlarda elbette islamı yaşamak, benimsemek, onu dosdoğru şekilde hayatı boyunca devam ettirmek, elbette güç olduğu kadar da sevaplı olacaktır.

2) Başınıza Bilmediğiniz Şeyleri Emreden Yöneticiler Gelecek

Benden sonra başınıza, bilmediğiniz (o güne kadar hiç görmediğiniz) şeyleri emreden yöneticiler gelecek. Onlar üzerininde imamlar (halifeler) (3) değildirler. (4)

Bu hadisi şerifte, bir zaman gelip ümmetin başına müslümanların bilip duymadığı, islami olmayan, islam dışı şeyler emreden yöneticilerin geleceği haber verilmektedir. Onlar üzerinizde halife değillerdir buyrulduğuna göre bu yöneticiler halife ünvanı taşımıyan, halife olmayan yöneticiler olacaktır veya adlarında Halife ünvanı olsa bile, görevlerinin başında islamı koruma ve kollama gelen gerçek halifeler olmayacaklardır. Gümüşhanevî bu hadisi şerifi fitne ile ilgili hadisler içinde zikrediyor. (5)

3) Kişi Sabah Mümin Akşam Kafir Olacak

İlerde bir fitne olacak. O fitne içinde kişi mümin olarak sabahlayacak, kafir olarak akşamlayabilecek. Ancak Allahın ilimle kalbini dirilttiği kimseler hariç. (6) Bu hadisi şerif fitne ile ilgili ilk hadisi şerifi ve diğerini tekid etmektedir. Burada da fitnenin, bozulmanın yaygın bir hal olacağı anlatılır. Müslüman bir cemiyette sabahleyin Müslüman olarak uyanan, evinden çıkan bir kimse, toplumdan, arkadaşlarından, yayın organlarından veya başka mihraklardan aldığı tesirle, sabah mümin evinden çıktığı halde akşam, bir şüphe, bir söz veya bir başka sebeple evine kafir dönebilecektir. Burada en önemli faktör, kişinin dinini bilmemesi olarak görülmektedir. Çünkü Allahın kalbini islam bilgisi ile, iman hakikatleri ile dirilttiği kimse bu duruma düşmekten korunabilecektir. Bu durumda fitne ve bozulma devrinde, toplumda islamı bilenlerin azalacağı, islami bilginin kifayetsiz olacağı, islamı muhtaçlara ulaştırmanın güçleşeceği hususları akla gelmektedir.

Özetleyecek olursak, bidatların ve dalaletlerin, ümmeti ve islam cemiyetini istilası zamanında, takva ehli dindar kimselerin sünnete uymaları, islamın hükümlerine ittibaları, onlara pek büyük sevaplar kazandıracaktır. Çünkü o zamanda imanı muhafaza edebilmek bile, büyük bir iştir.

Rasulüllah bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor

Tûbâ (ne mutlu) beni görene ve bana iman edene! sonra ne mutlu, sonra ne mutlu, sonra ne mutlu beni görmeksizin bana inanana! (Dinleyenler tarafından) denildi ki Tûbâ ne demektir? O (bu soru üzerine) şöyle buyurdu Tûbâ, (altında) yüz senelik yürüme mesafesi olan bir ağaçtır. Onun tomurcuklarından cennetliklerin elbiseleri çıkar. (7)

Rasulullah (SAV) burada, kendi asrında kendini görüp kendine ve kendi vasıtası ile iman edenler için, Tûbâ buyuruyor. Arkasından, kendisini görmeden kendisine ve getirdiği dine inananlara üç defa Tûbâ diye hitap ediyor. Burada, Asrında kendini gören ve gördükten sonra inananlar için bir defa Tûbâ!, buyururken neden kendinden sonra gelenler için üç defa Tûbâ demiştir? Bu durum, Onu görmeden inanmanın önemini göstermektedir. Onu görmeden söyledikleri, yaptıkları ve takrirleri ile bize bıraktığı Kuranı Hakime inanmanın imanın güçlü güçsüz olması bir yana önemli ve büyük mükafatlar kazandıracağını ifade etmektedir. İmanımızda, Amellerimizin sevabında, ibadetlerimizde sahabelere yetişemesek de(Cool Rasulüllahı görmeden ona ve kendi vesilesi ile gelen Ahkâma inanmak onun gereğini yapabilmek gerçekten çok önemlidir. Tûbânın cennette bir ağaç(9) olduğu düşünülürse o müminlerin cennetle müjdelenmesini de buradan çıkarabiliriz.

Kaynaklar
1. el Müfredât s. 61. Bela, imtihan, sıkıntı, mihnet, meşakkat manalarına gelmektedir.
2. Gümüşhanevî, Ahmed Ziyaüddin, Râmûzul-Ehâdîs, terc. Naim Erdoğan, İstanbul ty. s. 298-3715 nolu hadis (Nuaym fiten, Tabarani Evsattan); Ayrıca bk. İbn-ü Mâce, Muhammed b. Yezîd. Sunenu İbn-i Mâce I-II, İstanbul ty. II, s. 1306, 1317, 1333 İlerde Gelecek Fitnelerle İlgili Hadis Kitaplarının özellikle r0;Kitabul-Fiten bölümlerinde birçok hadisi şerife rastlamak mümkündür.
3. Hilafete imamet, imamet-i uzma, halifelere imamlar, (eimme) de denmektedir.
4. RamuzulEhâdîs, s. 299-1316, Sunenu İbni Mâce II, 1331, hadis no 4015. İdarecilerin bozulması ile ilgili başka hâdis-i şeriflerde vardır. Bk. II, 1339.
5. Bk. RâmûzulEhâdîs s. 298-299 fitne ile ilgili diğer hadisler için bk. s. 298 vd. 3715-3725 arası hadisler ve devamı.
6. Râmûzul-Ehâdîs s. 299, 3722 hadis. (Tabaranî Kebîrden, İbn-i Mâceden, Deylemî Ebî Umameden), en-Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Yahya b. Şeref, Riyazüs-Sâlihîn, Terc. Emre, Mehmed, İstanbul 1974, s. 99 87. hadis; Sunenu İbn-i Mâce, II, 1305, 1310 (3954, 3961) hadisler.
7. Râmûzul-Ehâdîs s. 313. 3885. hadis (ibn-i Hıbbân, Ahmed b. Hanbel, Ebû Yala, Dıyâ el-Makdisi, İbn-i Cerir, İbn-i Hatim, Ebû Saidden); Ayrıca bk. Şerhul-Makâsıd V, 318; es-Savâikul-Muhrika, s. 211, Sübülüs-Selâm, IV, 127. -el-Beyzavi, Ebû Sâid Abdullah Envârut-Tenzîl, İstanbul. 1317. (Altı ciltlik Mecmaut-Tefâsîr içinde) -el-Hâzin, Muhammed b. İbrahim, Lübâbut-Tavîl, İstanbul, 1317. (Altı ciltlik Mecmaut-Tefâsîr içinde) -Feyva Abadi, Muhammed b. Yâkûb, Tenvîrul-Mekâbîs, İstanbul 1317. (Altı ciltlik Mecmaut-Tefâsîr kenarında). -En-Nesefî Ahmed b. Muhammed, Medârikut-Tenzîl, İstanbul, 1317. (Altı ciltlik Mecmuut-Tefâsîr kenarında); Bk. Mecmaut Tefâsîr (Envârut-Tenzîl, Lubâbut-Tevîl, Medârik, Tenvîrul-Mekâbîs) III, 392-393; Hayatus-Sahâbe II, 563; Bema Hadisleri için bk. Tuba ile ilgili hadisler, Rad Sûresi 29. ayeti ile ilgili olarak ele alınıyor. Ayrıca Bk. Sunenu İbn-i Mâce II, 1319, (3887 nolu hadis) el-Kurtubî, Ebû Abdullah Muhammed, el-Câmili Ahkâmul-Kurân, I-IX, Mısır, 1952, IV, 17.
8. Herşeyden önce sahabelerin bize ulaştırması ile bu imana ulaştığımız düşünülür ve bizim aldığımız sevap kadar onlarında kazandığı düşünülürse onlara yetişemiyeceğimiz açıktır,
Bk. es-Savâikul-Muhrika s. 211 vd.; Şerhul-Makâsıd, IV, 308.
9. Bk. el-Mufredât s. 309.
V@K@R
V@K@R

Mesaj Sayısı : 926
Kayıt tarihi : 01/04/10

http://www.ummetimuhammedinsesi.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz