PİMİ ÇEKİLMİŞ DEMOKRASİ (SİYASİ)

V@K@R C.tesi Mayıs 22, 2010 2:24 am

Gerilim ve kaoslar biriktirmek yerine,
Birbirimizi yiyerek ortamı germek yerine,
Pimi çekilmiş bombanın tahribatını önlemek için;
Yeniden pimini takmak için top yekûn seferber olmamız gereken dönemdeyiz.
Kimler?
Yeni bir kurtarıcı,
Yeni bir havariye gerek duymadan,
Türkler, Kürtler..
Hükümet, Muhalefet,
Sivil Toplum Kuruluşları, Demokratik Kitle Örgütleri,
Hasılı herkes, her kesim….

Daha dün pimi çekilip,
Gencecik yüreklerin eline verilen bombanın nelere mal olduğunu gözyaşı ile,
Hayret ve şaşkınlıkla müşahede etmedik mi?
Yüreğimize amansız saplanan öfkenin,
Başıboşluğun,
Sorumsuzluğun,
Bitirilip, huzura ermenin zamanı gelmedi mi?
Sahipsiz kırılganlıklarımızı açılım veya Demokratikleşmeyle nihayetlendirmemizin hangi kesime zararı olur?

Elinde patlayan pimi çekilmiş bombaların parçaladığı tertemiz yürekler eğitim zayiatı olarak kayıtlara geçerdi.
Açılımlarla demokrasinin bugün için pimi çekilmiştir.

Pimi çekilmiş demokrasi tüm Türkiyelilerin elinde ve hayrına olduğuna göre,
Bir iki buçuk oranında oy hesabı gütmeden tamamına erdirmek,
Herkesin asil sorumluluğudur
Demokrasi veya açılım zayiatlarının yaşanmaması adına bu gereklidir.
Yüzümüze gözümüze bulaştırmadan,
Kürt sorununu çözerken,
Olmayan Türk sorununu oluşturmadan,
Demokratikleşmeyi sonlandırmak,
Huzur ve güçlenme projesi kapsamında şarttır.

Hiç kimsenin suç kitaplarını,
Biriktirdiği karanlık arşivlerini irdelemeden,
Doğusuyla, batısıyla yönelecekleri aynı kıbleyi göz önünde bulundurarak,
Projenin içini doldurmak,
Pimi çekilmiş demokrasinin yerine tekrar takılan pimleri olacaktır.
Şehit mertebelerine bir de Demokrasi Şehitleri kavramını oturtmamızın hiç de gereği yok.
Durup dururken sorun biriktirmek,
Biriktirilen sorunlarımızı da korkular heybemize saklamanın hiç kimseye faydası olmaz.

Mutluluk Türkiye’nin, Türkiyelinin hakkı.
Kaçıncı kez denemişizdir oysa mutluluğu,
Kaçıncı kez söküp atmak istemişiz yüreğimizden umutsuzluğu.
Mukadderat deyip, hep olumsuzluk serilmiştir önümüze,
Yalnızlıklar tutturmuştur elimize.
Yüreğimize bir çift kanat takıp da uçuran düşlerimiz,
Hayallerimiz,
Özlem dolu bekleyişlerimiz,
Yalnızlığın potasında, gün gün eriyip yok olmaya yüz tutarken,
Demokrasi kılıcının neşteri ile tanışmak herkesi, herkesimi ihya edecektir.
Demokratikleşme ile gelen ağarmış tan ışıkları her eve huzur ve barış kıvılcımlarını doldurmayı vaat ediyorken,
Yürüyen tekele çomak sokmak puan getirmez….
Getirmemeli…
Bir ülkenin iki milletlik kaderi,
Günü birlik siyasi manevralara kurban edilmemelidir.
Siyaset, politika üstü bir sorunu,
Sorun olmaktan çıkarıp huzurlulaştırdığında,
Eminim ki huzurun getiri ibreleri kendilerine de dönecektir.
Sevgi ve hele o istedikleri saygınlık kendilerine de lazım olmaz mı dersiniz?

Dildedir bütün marifet.
İyi kullanmak, kullanırken arzuları bir bir sıralamak,
Meramı dille bütünleştirmektir asıl sorun.
Kalp ne düşünüyorsa, dil onu söylemeli…
Bütün sorun burada.
Kalben demokratikleşmek istendiğine göre,
Dilin söylediği açılımın ta kendisidir.
Varsın açılımın neleri kapsayacağını düşüne duralım.
Cin çıkmış şişeden camdan ne ehemmiyeti var ki?
Söylenen meram en iyi şekilde dillendirildikten sonra,
Açılım da demokratikleşme de kalplerde, vicdanlarda kabul görmüş bir kere.
Diğeri kalo-kildir bence.
Dediler’le vakit öldürmeden normalleşmek,
Her şeyden önce Türkiye’nin, Türkiyelinin gelişiminedir derim.

Bundandır ki!
Demokratik açılım bu millete iyi anlatılmalı.
Bununla Türkiye’nin kazanacağı iyi anlatılmalı,
Yazarlar çizerler küçücük bir cümle kurmamak için,
Yüreklerindeki hücrelerinde savaşlar vermeyecek,
Gerekeni… aslolanı yazmalı..çizmeli…
Depreşen yaralarımıza yenilerini eklemeden, var olanı söylemelidirler.
Sorunu sorunlaştırmadan direkt soruna neşter vurmak varken,
Yeni cenahlar oluşturmak, ülkeye ve ülkede yaşayanları mutluluğa değil, kaosa götürür.
Pimi çekilmiş demokrasinin refah ve huzur getirmesi kaçınılmazken,
Küçük hesaplarla heba edilmemelidir bu türden verimli yıllar.
Bu kadar yaklaşılmamıştı refaha ve huzura…
Göz pınarlarının dinmesine bu kadar yaklaşılmamıştı.
Beyaz sayfalarla pembe günler beklemek bu milletin ve bu ülkenin hakkı değil mi?

SERVET BEKİ ALINTI

Ptsi	Salı	Çarş.	Perş.	Cuma	C.tesi	Paz
1	2	3	4	5	6	7
8	9	10	11	12	13	14
15	16	17	18	19	20	21
22	23	24	25	26	27	28
29	30	31