Ümmet-i Muhammedin Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kimler hatta?
Toplam 62 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 62 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 86 kişi Cuma Kas. 22, 2024 6:06 pm tarihinde online oldu.
En son konular
» where buy TRAMADOL
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir

» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyC.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R

» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptySalı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam

» BU GÜN CUMA
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1

» GELSEEYDİN SEVGİLİ
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1

» iman (AMENTÜ)
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1

» mübarek cuma günü
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1

» dosta doğru
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPaz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1

» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER EmptyPerş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1

Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim

panolarimiz


TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ TEFSİRLER

Aşağa gitmek

TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ  TEFSİRLER Empty TASAVVUF(sufi),FELSEFİ,FIKHİ,FENNİ,EDEBİ-İÇTİMAİ TEFSİRLER

Mesaj  V@K@R Perş. Nis. 22, 2010 7:35 pm


a. Sûfî/Tasavvufî Tefsîr

Peygamber Efendimiz?in vefatından sonra özellikle fetih hareketleri sırasında yeni Müslüman olanların da etkisiyle dinî yaşayışta bazı farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu da, fert ve toplum seviyesinde kurulan dengelerde bazı değişiklikleri beraberinde getirmiş, birtakım sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sebeplerin de etkisiyle ibadete fazla düşkünlük, uzlet, dünyadan uzaklaşma ve zühd hayatı gibi davranışların ön plana çıktığı görülmüştür. Bu düşünce ve davranışlarda bulunan kişiler, insanları kendileri gibi düşünmeye ve yaşamaya teşvik etmek için en kolay ve en kestirme yolun Kur?ân'ı, kendi anlayışları istikametinde yorumlamak olduğunu görerek Kur?ân'a yönelmişlerdir. Neticede bu hareket, Kur?ân'da yer alan bazı ahlakî kavramları batınî bir mânâ ile yorumlamaya çalışmıştır. Böylece Kur?ân lafızlarının biri zahirî, diğeri de batınî olmak üzere iki çeşit yorumu ortaya çıkmıştır.

Tasavvuf, nazarî ve amelî olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki kısmın görüşlerine uygun olarak iki çeşit sûfî tefsîr meydana gelmiştir. 1.Nazarî sûfî tefsîr, 2.İşârî sûfî tefsîr.

1. Nazarî Sûfî Tefsîr: Kur?ân'ı, tetkiklerine ve felsefî görüşlerine dayandırıp, onu arzu ettikleri şekilde mânâlandırma ekolü olarak ortaya çıkmıştır. (Zehebî, 2/340; Ateş 1974, 167)

2. İşarî Sûfî Tefsîr: Zâhir mânâsı ile bağdaştırılabilen, sülûk erbabının bilebileceği birtakım anlamlara ve işâretlere göre Kur?ân'ı tefsîr etmektir. Burada, nazarî sûfî tefsîrde olduğu gibi sûfî müfessirlerin ön fikir ve yargıları yoktur. Müfessir, bulunduğu makamda içine doğan ilhâm ve işâretlerle âyetleri mânâlandırmaya çalışır. Kalblerine doğan bilgiyi kapalı bir üslûp ile, remiz ve işâret yoluyla ifade ederler. Yaptıkları tefsîrlere de tefsîr değil, işaret adını verirler. Bunun için tasavvufî tefsîre "işarî tefsîr" adı verilir. Diğer bir ifade ile bu tefsîr, ilk anda akla gelmiyen, fakat tefekkürle, âyetin işaretinden kalbe doğan mânâları ihtiva eder. İşarî tefsîrler, makbûl ve makbul olmamak üzere iki gruba ayrılırlar. (Zerkanî, 1/546-556; Kayhan 1991, 92) Bazı tasavvufî tefsîrlere örnek olarak şunları zikredebiliriz:

1. et-Tüsterî, Tefsîrü'l-Kur'ân'i'l-Azîm; 2.Sülemî, Hakâiku't-Tefsîr; 3.Muhammed el-Kuşeyrî, Letâifu'l-İşârât.


b. Felsefî Tefsîr
Felsefenin İslâm dünyasında yayılıp gelişmesini müteâkıben İslâm'ın bazı itikâdî mes'elelerini felsefî yorumlarla açıklama gayretleri görülmeye başladı. Bunun sonucunda -diğer bazı tefsîr faâliyetlerinde müşahede etmiş olduğumuz gibi- Kur?ân âyetlerinin felsefî terminoloji ile izah edilmesi gayreti ortaya çıktı. Böylece, "felsefî tefsîr" diyebileceğimiz bir anlayış belirdi. Ancak bu anlayışın taraftarları Kur?ân'ın felsefî olarak izahını ihtiva eden tam bir tefsîr yazmış değillerdir. Daha çok münferid âyetlerin felsefî yorumunu hedef alan birtakım çalışmalar göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın ilk örneklerini ünlü filozof Kindî'de görmekteyiz. (Karlığa, Çetiner 1988, 16/198) Tefsîrle en çok ilgisi tesbit edilen İbn Sinâ ise, felsefede Farabî ve İhvân-ı Safâ'yı tamamlamıştır. (Ayrıntı için: Zehebî, 2/419-431; Turgut 1991, 289-293)


c. Fıkhî Tefsîr
Fıkhî tefsîr, Kur?ân-ı Kerim'in amel yani ibâdât ve muamelât yönleri ile meşgul olan, bu konu ile ilgili bulunan âyetleri açıklayan ve onlardan hükümler çıkarmaya çalışan bir tefsîr koludur. Bu nevi tefsîrin gayesi, İslâm'ın ilk temel kaynağı olan Kur?ân'ın ihtiva ettiği amelî hükümleri, kâide ve prensipleri ortaya çıkarıp onları açıklamak ve onların nasıl uygulanacaklarını göstererek, insanlara dünya ve âhiret saadetini temin etmektir. Fıkhî Tefsîr, Kur?ân'ın inzâli ile beraber başlamıştır. (Güngör 1996, 51-52) Genellikle Kur?ân-ı Kerim tefsîrlerinde az veya çok olarak, Kur?ân'ın ahkâmına taalluk eden âyetlere temâs edilir. Fakat onun sırf bu yönüne temas eden müstakil fıkhî tefsîrler de yazılmıştır. (Zehebî, 2/432-473; Ebû Huzeyfe 1988, 49-52) Bu tefsîrleri de, "Ahkâmu'l-Kur?ân", "Fıkhu'l-Kur?ân", "Tefsîru Âyâti'l-Ahkâm" adları altında görmemiz mümkündür. Bütün bunlar, isimleri değişik olsalar da, Kur?ân âyetlerinin fıkhî yönden yapılmış tefsîrleridir.

Fıkhî tefsîr sahasında yazılan eserlerin bazıları: 1.eş-Şâfiî, Ahkâmu'l-Kur?ân; 2.Ebû Bekir el-Cassâs, Ahkâmu'l-Kur?ân; 3.Ebû Bekr ibn Arabî, Ahkâmu'l-Kur?ân; 4. el-Kurtubî, el-Câmi'u li Ahkâmi'l-Kur?ân.

d. Fennî Tefsîr
Kur?ân'ın fennî tefsîrinde, Kur?ân'ın bütün ilimleri ihtivâ ettiği esası, ağırlık noktasını teşkil eder. Bu yolu benimseyen kimselerin nazarında Kur?ân, dinî itikadî ilimleri ihtivâ etmekle beraber, onun diğer çeşitli ilimleri de kapsadığı fikri revaç bulur. Kur?ân'ın dinî ilimler dışındaki tecrübî ilimlerle olan münasebeti, onlara olan tesiri, insanları onları öğrenmeye teşviki günümüzde yeni ortaya çıkmış değildir. İslâm'ın ilk devirlerinden beri bu fikirleri savunanlar hep var olmuş ve bu konuda risâle, kitap ve tefsîrler yazılmıştır. Her zaman ve her yerde meydana gelen bir hareketin tasvipkârları bulunduğu gibi, o hareketi benimsemeyen hattâ ona mahâlefet eden cereyanlar da meydana gelir. Fennî tefsîr hareketi de bazı mütekaddimîn ve müteahhirîn tarafından makbul görülmemiş ve tenkide uğramıştır. (Aydüz 2000, 67-100)

e. Edebî-İçtimaî Tefsîr
1. İçtimaî Tefsîr: Asrımızda yeni bir tefsîr tarzı olarak kabul edilen ekolün en belirgin özelliği, Onun içtimaî sahaya bakan yanlarını öne çıkararak, hidâyet gayeli tefsîre konu edilmesidir. Kur?ân, toplum için inmiştir. Bu yüzden tefsîr edilirken, çağın içtimaî problemleri Kur?ân âyetlerinin ışığında çözüme bağlanmalıdır. Yani tefsîrin konusu insan, insanın hidâyeti, içtimaî meseleler olmalıdır. Bu eğilime "İçtimaî Tefsîr Ekolü" denilmesinin nedeni budur. Bu eğilime mensup olanlara göre önceki tefsîrler, fantazi türünden bazı konuları öne çıkarmış hayattan uzak tefsîrlerdir. Kimi isrâiliyyâta dalarken, kimi dil kuralları üzerinde durmuştur. Kimi de mezhebî kavgalar ve nazarî çatışmalarla doludur. Halbuki tefsîr, Müslüman'ın günlük hayatını ilgilendiren meseleleri ele almalıdır. (Şimşek 1995, 36) Çünkü, Kur?ân'da yer alan bilgilerin önemli bir bölümü insanın insanla olan ilişkilerine, bir başka ifade ile fert-toplum ilişkilerine aittir. Nitekim Kur?ân'da insanın sosyal yapısından, aile nizamından, evlenme ve boşanmadan, muhtaçlara yardımdan, miras ve özel mülkiyetten, kabileler ve milletlerarası ilişkilerden ve farklılıklardan, yönetim biçiminin dayandığı kurallardan, savaş ve barıştan ve daha pek çok sosyal konulardan bahsedildiği görülmektedir.

Tasvip edilen ve edilmeyen yönleriyle ilim çevrelerinde tahlile tâbi tutulan bu tefsîr hareketinin mümessili Muhammed Abduh'tur. Daha sonra Reşid Rıza, Mustafa el-Meraği, Seyyid Kutub, Said Havva ve Mevdudî gelmektedir. (Ayrıntılı bilgi için: Zehebî, 2/547-609; Ebû Huzeyfe, 56-62)

V@K@R
V@K@R

Mesaj Sayısı : 926
Kayıt tarihi : 01/04/10

http://www.ummetimuhammedinsesi.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz