Kimler hatta?
Toplam 41 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 41 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 73 kişi Salı Ekim 15, 2024 10:38 am tarihinde online oldu.
En son konular
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
PEYGAMBER EFENDİMİZİN ALLAH'IN (c.c) VAHYİNE VE ELÇİLİĞİNE KAVUŞMASI
1 sayfadaki 1 sayfası
PEYGAMBER EFENDİMİZİN ALLAH'IN (c.c) VAHYİNE VE ELÇİLİĞİNE KAVUŞMASI
PEYGAMBER EFENDİMİZİN ALLAHIN VAHYİNE VE ELÇİLİĞİNE KAVUŞMASI
87- Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, çocukluğundan beri üstün bir fazilet ve çok güzel bir ahlâk içinde yaşamıştı. Kavminin cahilce yaptıkları işlerden ve âdetlerden tamamen uzaktı. Kimseden bir şey okumamış, bir şey yazmamıştı. Kimse ile dini konulara ait bir şey konuşmamıştı. Onun üzerinde kimsenin hocalık hakkı olamazdı. O, bütün cihanın en büyük hocası ve en yüksek mürşidi olmaya adaydı. Onu, Yüce Allah bir mucize olarak yaratmıştı. Onun kalbine bütün ilim ve hikmetleri doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk bırakacaktı. O, tam bir masumiyet içinde kırk yaşına yaklaşmıştı. O sırada mübarek gözlerine melekler görünür, "Ya Muhammed!" diye ortalıktan seslenilirdi. Kendisine taşlardan ve ağaçlardan selâm sesleri gelirdi. Aklı, zekâsı, maddî manevî sağlığı üstün bir şekilde mükemmeldi.
88- Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz tam kırk yaşına girince, peygamberlik şerefine kavuştu. Şöyle ki: Peygamber Efendimiz, Mekke halkından bazı büyüklerin âdetleri üzere kırk yaşlarına yakın yılda bir ay kadar gider, Hira dağında bir mağarada bekleyip Yüce Allah'ın kudret ve azametini düşünür, oradan geçen yolculara yiyecek ve içecek verirdi. Tam kırk yaşına girince, önce altı ay kadar rüyasında gördüğü şeyler sabah aydınlığı gibi açık olarak meydana çıkmaya başladı. Bu, Peygamberliğin bir başlangıcı idi. Yüce Allah'ın vahy suretiyle vereceği hükümleri ve indireceği Kur'ân âyetlerini kavrayabilmesi için bir alıştırma demekti. Bu altı aydan sonra, yine Hira'da iken bir gün Melek Cibrîl-i Emîn geldi. "İkra" sûresinin ilk âyetini getirdi. Kendisini peygamberlikle müjdeledi.
89- Peygamber Efendimiz, Kur'ân-ı Kerîm'in inmeye başlaması dehşetinden titremiş, kim bilir ne büyük manevî haz ve heyecan içinde kalmıştı. Hemen muhterem zevcesi Hadice'nin yanına giderek durumu anlatmış, böylece peygamberliğe kavuştuğu gerçekleşmişti.
Bundan sonra bir süre İlâhî vahy kesildi. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri inmedi. Çok şiddetli olan Allah'ın vahyine güç kazanabilmek için ve tam bir istek kazanmak için böyle bir süre beklemeye gerek vardı. Rivayete göre bu süre üç yıldır. Bundan sonra tekrar Cibrîl-i Emîn göründü. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerini getirmeye başladı. Peygamber Efendimiz de, gerek kendi kavmini ve gerekse diğer bütün insanları hak dine (İslama) çağırmaya görevlendirilmiş oldu.
90- Peygamber Efendimiz Allah tarafından aldığı göreve, Nübüvvet, Risalet denildiği gibi, Bi'set ve Meb'usiyet de denir. Onun için Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), Yüce Allah'ın bir Nebîsidir, bir Resulüdür, Bir Meb'usudur (elçisi ve peygamberidir). O bütün peygamberlerin sonuncusu ve en faziletlisidir.
Peygamber Efendimize Allah tarafından Kur'ân âyetlerinin gelmesine "Nüzul-i Kur'ân" denir. Bu âyetleri Cibrîl-i Emîn'in getirmesine de: "İnzal, Tenzil" denilir. Bu yönden Kur'ân-ı Kerîm'e "'Kitab-ı Münzel" denilmektedir.
87- Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, çocukluğundan beri üstün bir fazilet ve çok güzel bir ahlâk içinde yaşamıştı. Kavminin cahilce yaptıkları işlerden ve âdetlerden tamamen uzaktı. Kimseden bir şey okumamış, bir şey yazmamıştı. Kimse ile dini konulara ait bir şey konuşmamıştı. Onun üzerinde kimsenin hocalık hakkı olamazdı. O, bütün cihanın en büyük hocası ve en yüksek mürşidi olmaya adaydı. Onu, Yüce Allah bir mucize olarak yaratmıştı. Onun kalbine bütün ilim ve hikmetleri doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk bırakacaktı. O, tam bir masumiyet içinde kırk yaşına yaklaşmıştı. O sırada mübarek gözlerine melekler görünür, "Ya Muhammed!" diye ortalıktan seslenilirdi. Kendisine taşlardan ve ağaçlardan selâm sesleri gelirdi. Aklı, zekâsı, maddî manevî sağlığı üstün bir şekilde mükemmeldi.
88- Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz tam kırk yaşına girince, peygamberlik şerefine kavuştu. Şöyle ki: Peygamber Efendimiz, Mekke halkından bazı büyüklerin âdetleri üzere kırk yaşlarına yakın yılda bir ay kadar gider, Hira dağında bir mağarada bekleyip Yüce Allah'ın kudret ve azametini düşünür, oradan geçen yolculara yiyecek ve içecek verirdi. Tam kırk yaşına girince, önce altı ay kadar rüyasında gördüğü şeyler sabah aydınlığı gibi açık olarak meydana çıkmaya başladı. Bu, Peygamberliğin bir başlangıcı idi. Yüce Allah'ın vahy suretiyle vereceği hükümleri ve indireceği Kur'ân âyetlerini kavrayabilmesi için bir alıştırma demekti. Bu altı aydan sonra, yine Hira'da iken bir gün Melek Cibrîl-i Emîn geldi. "İkra" sûresinin ilk âyetini getirdi. Kendisini peygamberlikle müjdeledi.
89- Peygamber Efendimiz, Kur'ân-ı Kerîm'in inmeye başlaması dehşetinden titremiş, kim bilir ne büyük manevî haz ve heyecan içinde kalmıştı. Hemen muhterem zevcesi Hadice'nin yanına giderek durumu anlatmış, böylece peygamberliğe kavuştuğu gerçekleşmişti.
Bundan sonra bir süre İlâhî vahy kesildi. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri inmedi. Çok şiddetli olan Allah'ın vahyine güç kazanabilmek için ve tam bir istek kazanmak için böyle bir süre beklemeye gerek vardı. Rivayete göre bu süre üç yıldır. Bundan sonra tekrar Cibrîl-i Emîn göründü. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerini getirmeye başladı. Peygamber Efendimiz de, gerek kendi kavmini ve gerekse diğer bütün insanları hak dine (İslama) çağırmaya görevlendirilmiş oldu.
90- Peygamber Efendimiz Allah tarafından aldığı göreve, Nübüvvet, Risalet denildiği gibi, Bi'set ve Meb'usiyet de denir. Onun için Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), Yüce Allah'ın bir Nebîsidir, bir Resulüdür, Bir Meb'usudur (elçisi ve peygamberidir). O bütün peygamberlerin sonuncusu ve en faziletlisidir.
Peygamber Efendimize Allah tarafından Kur'ân âyetlerinin gelmesine "Nüzul-i Kur'ân" denir. Bu âyetleri Cibrîl-i Emîn'in getirmesine de: "İnzal, Tenzil" denilir. Bu yönden Kur'ân-ı Kerîm'e "'Kitab-ı Münzel" denilmektedir.
Similar topics
» PEYGAMBER EFENDİMİZİN(s.a.v) AHİRETE GÖÇ ETMELERİ
» HZ MUHAMMED S.A.V EFENDİMİZİN YAPTIGI BAZI DUALAR
» HZ.PEYGAMBER'İN (s.a.v) HÜKÜMDARLARI İSLÂM DİNİNE DAVETİ
» PEYGAMBER'İMİZİN(s.a.v) GÖÇMELERİNDEN DOĞAN ÜZÜNTÜLER
» PEYGAMBER'İMİZDE(s.a.v) GÖRÜLEN OLGUNLUK VE GÜZELLİKLER
» HZ MUHAMMED S.A.V EFENDİMİZİN YAPTIGI BAZI DUALAR
» HZ.PEYGAMBER'İN (s.a.v) HÜKÜMDARLARI İSLÂM DİNİNE DAVETİ
» PEYGAMBER'İMİZİN(s.a.v) GÖÇMELERİNDEN DOĞAN ÜZÜNTÜLER
» PEYGAMBER'İMİZDE(s.a.v) GÖRÜLEN OLGUNLUK VE GÜZELLİKLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Tem. 31, 2011 12:01 am tarafından Misafir
» HZ.OSMAN (r.a)'IN HAYATI
C.tesi Ocak 29, 2011 2:36 am tarafından V@K@R
» ROMANTIZM DORUKLARINDA KAZI CALISMASI !
Salı Ara. 28, 2010 3:09 pm tarafından Bäbüsselam
» BU GÜN CUMA
Paz Ara. 19, 2010 8:55 am tarafından visal*1
» GELSEEYDİN SEVGİLİ
Paz Ara. 19, 2010 8:41 am tarafından visal*1
» iman (AMENTÜ)
Paz Ara. 19, 2010 8:33 am tarafından visal*1
» mübarek cuma günü
Paz Ara. 19, 2010 8:24 am tarafından visal*1
» dosta doğru
Paz Ara. 12, 2010 6:42 pm tarafından visal*1
» SENİ SEVİYORUM EFENDİM
Perş. Ara. 09, 2010 7:23 am tarafından visal*1